1) Friends
Lafa nereden başlanır bilemem. Benim sadece sitcomlar içinde değil, belki de bütün diziler arasında en çok sevdiğim dizidir Friends. Baştan sona sıkılmadan, bunalmadan izletti kendini. Hala canım sıkkın olduğunda açar, bin kere izlediğim bölümleri tekrar tekrar izler ve kahkahalarla gülerim.
Rachel, Monica, Phoebe, Joey, Chandler, Ross...
Konusuna gelecek olursak; Chandler ve Joey aynı evi paylaşan iki yakın arkadaş, Monica ve Ross kardeştir. Monica'nın liseden arkadaşı Rachel, Monica'nın eski ev arkadaşı Pheobe... Bir gün Rachel üstünde gelinliğiyle bir kafeye gelir ve şans eseri Monica ve arkadaşları da o kafededir. Rastlantı sonucu karşılaşan iki eski arkadaş artık eskisinden de yakın olurlar.
Sağlam bir komedi, samimi bir arkadaşlık izlemek isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. İnanın bana, gülmeden geçen tek bölümünüz olmayacak.
2) How I Met Your Mother
Yıl 2030. Yaşını başını almış bir baba, çocuklarına annesiyle tanışma hikayesini anlatırsa ne olur? Bol kahkahalı hikayeler, 9 sezonluk bir gizem olur.
İlk başlarda bana günümüzün Friends'i gibi gelse de sonradan sıyrıldım bu düşünceden. Karşılaştırmaya sonuna kadar karşıyım ama bazen bazı diziler birebir kopyası oluyor eski bir dizinin. İşte ilk başladığımda böyle bir düşünce vardı kafamda. Daha sonra Friends'te olduğu gibi bu karakterler de arkadaşım oldu benim. Onlarla ağladım, onlarla güldüm, onlarla eğlendim, onlarla hüzülendim.
Başarılı bir mimar olan müzmin bekar Ted Mosby,
Aklı her daim sekste olan Barney Stinson,
İlk görüşte aşk yaşayan Marshall Eriksen ve Lily Aldrin çifti,
Tek hayali mesleğinde yükselmek olan Robin Scherbatsky...
Bir Friends olamaz elbet ama sizleri sıkmadan, keyifli vakit geçirtecek başarılı sitcomlardan biri.
3) Two Broke Girls
Fakir edebiyatının bu kadar iyi yapıldığı - yerli dizilerden başka - bir dizi daha tanımıyorum. '' Var olan her şey eleştirilebilir mi? '' sorusunun cevabını bu dizi veriyor bize. Gerçek hayatta tanısam nefret edeceğim karakterleri bu dizide kahkahalarla izliyorum. Şımarık mı şımarık Caroline Chaninng, dobra mı dobra Max Black bu dizinin iki baş karakteri.
Bu dizide başrol oyunculardan ziyade daha önemli bir komedi var : Yan karakterler. İzlediğim çoğu dizide başrol oyuncularından ziyade yan karakterleri daha başarılı bulurum. Bana göre diziyi götüren şey yan karakterlerdir. Bu dizi tam aradığım gibi bir dizi o yüzden. Başrollerden daha komik yan karakterler var.
Konusu ise, aynı restaurantta çalışan insanların başından geçen olayları anlatan dizi. Garson Max ve Caroline, restaurant sahibi Han, aşçı Oleg, Oleg'in sevgilisi Sophie ve kasiyer Earl... İçten ve samimi bir dizi izlemek isteyenler için sonuna kadar öneririm.
Velhasıl kelam, abartılı kahkaha efektlerine rağmen güldüğüm, bir şey beklemeden izlendiğinde gerçek bir komediye dönüşen dizi.
4) The Big Bang Theory
Bu diziyi tek kelimeyle özetleyeceğim : Sheldon Cooper. Bir oyuncu, dizideki bütün karakterleri unutturup, 10 sezon boyunca seni güldürür mü? Güldürür. Karakter o kadar beğenildi ve o kadar tuttu ki, dizinin yaratıcıları Chuck Lorre ve Bill Prady, Sheldon karakterinin gençliğini anlatan yeni bir dizi yapmayı düşünüyor.
Diziye başlamamın iki sebebi vardı.
1) Chuck Lorre'un adını duymam yetti. Çünkü daha önceden de Two And A Half Men'i yapmıştı ve onu da çok beğenmiştim.
2) Konusu çok ilgimi çekmişti. Fizikle kafayı bozmuş olan dört arkadaşın yaşayış tarzını merak ettim duyunca.
Tabi ki 10 numara 5 yıldız diyemem. Çünkü sürekli bilimsel espriler yapılınca çoğunu anlamıyorum. Liseden daha fazla fiziği burada öğrendim diyebilirim. Bir de sezon ilerledikçe ana akımdan koptu iyice ama bu anlaşılabilecek bir sebep. 10 sezon boyunca ayakta durmak için bir şeylerden ödün vermeyi kabul edebilirim.
5) Mom
Son zamanlarda en çok güldüğüm sitcom. Kesinlikle gereken değerin verilmediği bir dizi. Başrollerden tek sahnede görünen oyuncuya kadar başarılı olan dizi ama özellikle bir oyuncu var ki diziyi alıp götürüyor. Allison Janney'den bahsediyorum. Canlandırdığı karakter öyle iğrenç bir insan ki gerçek hayatta olsa dövmeden tutamam kendimi ama sempatikliğiyle bizi karakteri sevdirdi. Oyuncu dediğin budur işte!
Bu dizinin yaratıcısı da Chuck Lorre. Diziye başlama sebebimdi yine bu adam.
Anna Faris'i de unutmamak gerek. Korkunç Bir Film serisinden tanıdığım başarılı oyuncu, diziyi sevme sebeplerimden birisidir.
Konusu ise yine çok popüler olmayan bir konu. Alkol, uyuşturucu, sigara gibi her türlü kötü alışkanlığa sahip olan Christy bir lokantada garson olarak çalışmaktadır. Bir dönem önce toplantılara katılmış ve kötü alışkanlıklardan uzak durmayı başarmıştır. Ama aniden yanında beliren annesi Bonnie, kızına yardım edeceğine ona daha beter yük olmuştur.
6) Seinfeld
1989'da başlayıp tam 9 sezon süren, 3 tane Altın Küre kazanan dizi en efsane yapımlar arasında yer alıyor. Başrollerinde Jerry Seinfeld, Michael Richards, Jason Alexander ve Julia Louis-Dreyfus'un yer aldığı dizi bir arkadaş grubunun macera dolu hayatını komik bir üslupla anlatır.
İlk sezon başlarında çok sıkılmıştım lakin sabrettim ve bir kere bile pişman olmadım. Dizinin başrol oyuncusu ve aynı zamanda yaratıcısı olan Jerry Seinfeld'in oyunculuğu gerçekten harika! Canlandırdığı '' düzen hastası '' karakterini bizlere öyle iyi geçiriyor ki...
Seinfeld Günümüz dizilerinin çok uzağında, gerçek bir komedi şöleni yaşatıyor bize.
Velhasıl kelam, izleyin efenim. Sadece gülmekle kalmayacak; hayata, aşka, mutluluğa ve düzene dair birçok konu hakkında da düşünceleriniz gelişecek.
NOT : Friends ve Seinfeld'i izlemeyen varsa sakın ben sitcom izlemeyi seviyorum demesin!
