23 Aralık 2016 Cuma

El Bab'dan Sonra Sıra Menbic'de

 

  Suriye İç Savaşı'nın başladığı 2011 tarihinden bu yana hükümet ve muhaliflerin yanı sıra savaşa bir çok yeni taraf eklendi. Bunlardan başlıcaları Irak Şam İslam Devleti (DEAŞ) ve PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD olarak sayılabilir. İç savaşın yarattığı otorite boşluğundan yararlanan bu iki terör örgütü kısa sürede önemli toprak kazanımları elde etti. ABD'nin önderliğini yaptığı DEAŞ'la mücadele koalisyonunun Suriye'ye müdahalesiyle Batı dünyası, bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü olan PYD ile ittifak kurdu. Haliyle bu ittifak Türkiye'nin tepkisini çekti ve Batı'yla ilişkiler hiç olmadığı kadar gerildi. Bu gerginliğin üzerine bir de PYD'nin sınırlarımızda Kürt koridoru oluşturma hedefi eklenince Türkiye Suriye'ye müdahale etmek zorunda kaldı.

   Kürt koridoru da denen Türkiye sınırlarından Akdeniz'e açılan bu terör koridoru fikri, PYD'nin kendisine çoğunlukla Arap olan diğer güçlerinde eklenmesi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG)'ni oluşturmalarından bu yana birinci önceliğiydi. Asıl amaç Türkiye'nin bölge ile bağlantısını kesmek ve Akdeniz'e ulaşan bir Kürt bölgesi kurmaktı. Nitekim 13 Ağustos 2016'da sonuçlanan Menbic taarruzuyla PYD, Türkiye'nin kırmızı çizgi ilan ettiği Fırat Nehri'nin batısına geçmiş ve bu kritik şehri ele geçirmişti. Türkiye işte tam da 11 gün sonra 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlattı ve hedefinin Cerablus'dan Azez'e bir Güvenli Bölge oluşturmak ve PYD'yi Fırat'ın doğusuna çekilmeye zorlamak olduğunu açıkladı. DEAŞ'a karşı Türkiye'ye destek veren uluslararası kamuoyu, mesele bir başka terör örgütü olan PKK/PYD olunca çekinceli davranıyordu.

   Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğinde hızlı bir şekilde ilerleyen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birlikleri kısa sürede Cerablus-Azez hattını ele geçirdi ve sınırlarımız DEAŞ teröründen temizlendi. Bunun üzerine bir de DEAŞ'ın ahir zamanda Haçlı ordularıyla İslam orduları arasında son savaşın yaşanacağına inandığı Dabık şehrinin özgürleştirilmesi de eklenince örgüt iyice köşeye sıkıştı. Şu an örgütün Fırat'ın batısındaki son kalesi olan El Bab'da çatışmalar olanca hızında ilerliyor. DEAŞ burayı da kaybettikten sonra sıra PKK/PYD'yi Fırat'ın doğusuna çekilmeye zorlamak olacak. Bu yüzden operasyonun bir sonraki hedefinin örgütün Fırat'ın batısında kontrolünde bulundurduğu Menbic şehri olacağı görüşündeyim. Öte yandan Batı'nın yürürlükteki dış politikasını devam ettirdiği sürece ilişkilerin daha uzunca bir süre iyileşemeyeceğini düşünüyorum.

   Türkiye teröre karşı tüm gücüyle bir savaş yürütüyor. Bu savaş içeride olduğu kadar sınırlarımızın ötesinde de veriliyor. Böyle bir atmosferde Fırat Kalkanı Operasyonu da tam gaz devam edecek gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye, Batı ve terör arasında tampon bölgede bulunmaktadır." açıklamasını çok önemli buluyorum. Önümüzdeki yıllarda ülkemizin terörle mücadele ve dış politikada yaptığı yanlışlardan ders alıp bir daha yapmamasını umut ediyorum.  Dört bir cephede teröre karşı mücadele veren Türkiye'nin, başta Batı olmak üzere uluslararası kamuoyu tarafından da endişelerinin önemsenmesi ve tam destek görmesi gerektiğini düşünüyorum.

0 yorum to “El Bab'dan Sonra Sıra Menbic'de”

Yorum Gönder